Erkan Baş’tan Numan Kurtulmuş’a çağrı: ‘Meclis’i derhal toplantıya çağırın’
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki kararını tanımadığını ikinci kez ilan etmesinin ardından yaptığı açıklamada, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a ve siyasi partilere çağrıda bulunarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olağanüstü toplanması gerektiğini dile getirdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ikinci “hak ihlali” kararına da uyulmamasına karar verdi.
AYM’nin kararı için “jüristokratik bir davranış” ifadesini kullanan Daire, gerekçeli kararında ise Pakistan Anayasa Mahkemesi’nin eski Başbakan İmran Han hakkındaki kararına atıfta bulundu.
TİP’in X hesabı üzerinden yapılan parti açıklamasında söz konusu karar “darbe” olarak isimlendirilirken, TİP Genel Başkanı Erkan Baş da konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE, ONUN ANAYASA’SINA VE PARLAMENTOSUNA KARŞI DARBE’
Erkan Baş, X üzerinden yayınladığı videoda Meclis’i olağanüstü toplanmaya çağırarak şunları kaydetti:
“Bugün Anayasa Mahkemesi’nin 2 kez üst üste verdiği ihlal kararına rağmen Hatay Milletvekilimiz Can Atalay’ın tahliyesi Yargıtay tarafından bir kez daha engellendi. Bu bir darbedir. Sırtına yargıç cübbesi giymiş, yüzüne hakim maskesi takmış bir grup şahıs hukukla, yasayla, anayasayla hiç ilgisi olmayan sözde kararlar alarak açıkça halk iradesine, Anayasa’nın açık hükmüne karşı ısrarlı bir başkaldırı eylemi içinde. Bu süreklilik arz eden eylem, açık söylüyorum, Anayasal düzene, adalet sistemine ve parlamentoya yönelik bir darbe girişimidir. Artık hukuksal açıdan yorumlama, Anayasa’yı hatırlatma, emredici kanun hükümlerini göstermeye gerek filan duymuyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun Anayasa’sına ve parlamentosuna karşı bir grup maskeli, suçlu, hakim darbeye yeltenmektedir.
‘TAYYİP ERDOĞAN DA YARGITAY ÜYELERİ DE ANAYASA’YA UYMAK ZORUNDA’
Değerli yurttaşlar, biz bugüne kadar sözümüzü hiç sakınmadık, bundan sonra da sakınmayacağız. Biz bu 12 Eylül Anayasası’na ilk gününde, AKP eliyle bir Saray Rejimi’ni inşa etmek üzere yapılan değişiklikler sırasında hep hayır oyu verdik. Biz bu Anayasa’yı değiştirmek istediğini en açık, en net söyleyen siyasi partiyiz. Elbette yurttaşların ya da siyasi partilerin Anayasa’yı eleştirmesi temel bir hakken, Anayasal kurumların, başta yargı ve kolluk kuvvetleri olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının Anayasa’ya uymaması yalnızca ve yalnızca darbe olarak adlandırılabilir. Biz nasıl beğenmesek de anayasaya uymak zorundaysak, Tayyip Erdoğan da uymak zorunda. Sokaktaki insan nasıl uymak zorundaysa Yargıtay üyeleri de uymak zorunda. Nokta.
‘YARGITAY ÜYELERİ HAKKINDA ANAYASA’YA KARŞI DARBE GİRİŞİMİNDE BULUNMAKTAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’
Biz sözümüzü hiç sakınmadık, bundan sonra da sakınmayacağız. Bu kararın altında imzası olan tüm Yargıtay üyeleri hakkında Anayasa’ya karşı darbe girişiminde bulunmaktan suç duyurusunda bulunacağız. Bu imzayı atanları cesaretlendiren, yönlendiren ve teşvik eden iktidar partisi AKP ile onun destekçisi MHP yöneticileri hakkında Anayasal düzeni zorla değiştirmeye çalışmaktan suç duyurusunda bulunuyoruz. Bugün AYM kapısına kilit vurulmuştur. AYM üyeleri de tüm hukuk kurumları ve teker teker tüm hukukçular da buna karşı net bir duruş göstermelidir. Ve ayrıca meclisteki tüm muhalefet partilerini ve iktidar partilerinde olsa bile eğer varsa hala vicdana ve hukuka sahip çıkan milletvekillerini sorumluluğa davet ediyoruz.
KURTULMUŞ’A ÇAĞRI: MECLİS’İ DERHAL TOPLANTIYA ÇAĞIRIN
Yarın itibariyle tüm muhalif siyasi partilerin kapısını çalacak, Meclis’in acil toplantıya çağrılması için destek talep edeceğiz. Buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’na açık çağrı yapıyorum: İç tüzüğün size verdiği yetkiyi hatırlatıyoruz, sorumluluğunuzu hatırlatıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni derhal toplantıya çağırmalısınız ve bu konu görüşülmeli. Tüm muhalefet partilerine çağrı yapıyorum: Türkiye İşçi Partisi’nin milletvekili sayısı olağanüstü toplantı için yeterli değil, ancak hep birlikte talep edersek bunu yapabiliriz. Meclis iradesine karşı bir gasp girişimine karşı toplanmayacaksa ne zaman toplanacak? Meclis kendisine yapılacakları anayasaya uymama çaresiyle birlikte dikte edenlere karşı halk iradesine sahip çıkmayacaksa ne zaman toplanacak?
‘TÜM YURTTAŞLARIMIZI BU ZORBALIĞA HEP BİRLİKTE KARŞI DURMAYA ÇAĞIRIYORUM’
Türkiye İşçi Partisi olarak mücadelemizi mümkün olan her kulvarda sürdüreceğiz. Hukuktan vazgeçmeyeceğiz, Meclis’ten vazgeçmeyeceğiz, sokaktan vazgeçmeyeceğiz, halka doğruları anlatmaktan suçluları teşhir etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Her yerde, her kulvarda, her araçla hem yoldaşımız milletvekilimiz Can Atalay’ın esir alınmış olmasına karşı hem de ülkemizin tepesine çöreklenmiş bir grup maskeli suçluya karşı mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz. Tüm siyasi partileri, milletvekillerini, hukuk kurumlarını, hukukçuları, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini ve teker teker tüm yurttaşlarımızı bu zalimliğe, bu zorbalığa hep birlikte karşı durmaya çağırıyorum. Korkacak hiçbir şeyimiz yok. Bir canımız var. Onu da bunlara verecek değiliz. Hepinizi inanç, kararlılık ve umutla selamlıyorum.”