İmam hatiplerdeki öğretmenlere kıymet vermeyi tercih edelim
Önder 20. İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuşan ve öğretmenleri eleştiren Bilal Erdoğan, imam hatiplilere, kendi okullarındaki öğretmenlere kıymet verilmesi çağrısında bulundu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, dün, Uşak Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde düzenlenen Önder 20. İmam Hatipliler Kurultayı’nda açıklamalarda bulundu. Konuşmasında öğretmenleri hedef alan Erdoğan, imam hatipli öğretmenlere ise kıymet verilmesi çağrısında bulundu.
“Türkiye’de kimse iddia edemez ki ancak idealist insanlar öğretmen oluyor. Böyle bir iddiası olan varsa tartışabiliriz tabii ama birçoğu memur olmak için öğretmen oluyor” diyen Erdoğan, “Velhasıl kelam, ‘Ben ideal meslek olarak öğretmenliğe girdim’ diyerek gelenlerle bu öğretmenlik mesleği kurgulanmıyorsa Türkiye’de, o zaman bu gelen arkadaşlarımızı biz nasıl değerli hissettirebiliriz, yaptıkları işin önemine nasıl vakıf hale getirebiliriz, nasıl motive edebiliriz, buna kafa yormamız lazım. Ve bu şu anda eğitimde en hızlı sonuç alabileceğimiz ve sivil toplum olarak boynumuzun borcu olan bir çalışma sistematiği diye düşünüyorum. Gelin hep birlikte bizler imam hatip mezunu dernekleri olarak, imam hatipliler olarak kendi okullarımızdaki öğretmenlere kıymet vermeyi tercih edelim” ifadelerini kullandı.
DHA’nın aktardığına göre “Ben olsam ben kendime güvenemem” sözlerini kullanan Erdoğan, “‘Niye uğraşıyorum?’, ‘Daha başarılı oldum diye birisi beni mükafatlandıracak mı?’, ‘Daha başarılı oldum diye bana bir kuruş fazla bir şey mi verilecek?’ Var mı böyle bir şey öğretmenlikte? Yok. Başlıyorsun, emekliliğe kadar gidiyorsunuz. Yani dolayısıyla bir de bir tarafta yan gelip yatan, çok fazla gayret göstermeyen birkaç öğretmen arkadaşını görürsen o da seni de demotive ediyor, ‘Ben niye uğraşıyorum’ diyorsun. Böyle bir ortamda bizim o zaman bu işin destekçileri, gönüllüleri olarak bu öğretmen arkadaşlarımızı yermek yerine, kınamak yerine, karşımıza almak yerine, yanımıza almanın, arkasında durmanın, desteklemenin mücadelesini verirsek, moral-motivasyon verecek çalışmaları güdebilirsek o zaman onun neticesini biz bir öğretmenle onun o gün sınıfındaki 30-40 öğrencide gerçekleştirmiş, başarmış oluruz” diye konuştu.